Yazan: Ian Fuller
Yıllardır Corydorasların bakımı ve üretimi hakkında birçok soruya cevap vermeye çalıştım. Bu sorulardan en popüler on tanesini aşağıda sıralıyorum. Verdiğim cevaplar, uzun yıllar bu harika küçük balıklar hakkında edindiğim tecrübelerime dayanıyor; yani sizlere kural değil, rehber sunuyorum.
Sorular:
1) Ne kadar büyürler?
2) Nasıl bir akvaryum kurmalıyım?
3) Akvaryumda kaç tane besleyebilirim?
4) Hangi türler başlangıç için idealdir ve fiyatları ne kadardır?
5) Nerelerden temin edebilirim?
6) Satın alırken nelere dikkat etmeliyim?
7) Ne yerler?
8) Cinsiyetlerini nasıl ayırt ederim?
9) Üretim yapabilir miyim?
10) Kaç türü vardır?
Cevaplar:
1) Corydoras pygmaeus ve Corydoras hastatus, sınıflandırılmış en küçük türlerdir ve 2,5 cm.ye kadar büyürler. Corydoras barbatus ise 10 cm.lik boyuyla muhtemelen en büyük türdür.
2) Corydoraslar için uygun bir akvaryum kurmanın çok çeşitli yolları vardır ama benim düşünceme göre sorulması gereken soru, "Corydorasların doğal yaşam alanlarını yaratmak için neler gereklidir?" olmalıdır. Bence gerekli olanlar: a) Uygun büyüklükte bir akvaryum. b) Ağız yapılarına zarar vermeyecek şekilde yuvarlak taneli taban malzemesi. c) Su kalitesi; temiz ve en az üç günlük su. pH: 6,8 - 7,4 GH: 10 - 15 Sıcaklık: 21 - 25°C
Benim yaptığım iki tip kurulum var. Birincisi, baş rolde Corydorasların olduğu karma bir akvaryum; diğer balıklar görsel dengeyi sağlamak adına ekleniyor. Bu karma akvaryumda dış filtre kullanıyorum çünkü tabanda yer alan ince yuvarlak çakıllar veya güzelce yıkanmış dere kumu, taban filtresini kolaylıkla tıkayabiliyor. Taban kalınlığı 1,5 cm.den fazla olmuyor, bu sayede Corydoraslar yem parçacıklarını akvaryumun zeminine kadar inip arayabiliyor.
Akvaryum dekorasyonu için Java Fern veya Java Moss tutturduğum kütükleri kullanıyorum; taban malzemesinin oldukça ince olmasına rağmen Cabomba ve Elodea gibi bitkiler de iyi büyüyebiliyor. Kütük, taş, kaya gibi dekorların üzerine tutturulabildiği için özellikle Java Fern çok uygun ve güzel bir bitki; ip veya misina ile bir yere bağlandığında kısa sürede bulunduğu yere yerleşiyor ve çok çeşitli şartlar altında bile yaşayıp gelişebiliyor.
İkinci tip kurulum ise sadece üretim ve yavru büyütmek için... Bu akvaryumların boyutları, küçük türler için kullanılan 20*20*20 cm.den üretim ve yavru büyütmek için kullanılan 90*45*20 cm.ye kadar değişkenlik gösterebiliyor. Esasen üretim için kullanılacak bir akvaryumun boyutları, üretimi düşünülen türün yaşaması için uygun büyüklükte ise görece önemsiz. 20*20*20 cm.lik bir akvaryumda Corydoras xinguensis ve Corydoras griseus gibi küçük türleri besliyor ve üretebiliyorum.
Kurduğum bütün üretim ve yavru büyütme akvaryumlarının tabanında 1,5 cm.lik dere kumu veya ince yuvarlak çakıl tabakası oluyor. Geçmişte ve hâlâ zaman zaman yaptığım bir uygulama da zemine herhangi bir malzeme sermemek. Buna da esasen yavru büyütme sürecinde yenmemiş yemlerin ve atıkların kolayca temizlenmesi ve suyu bozup balıklara sıkıntı vermememesi açısından yapıyorum.
3) Corydoraslar sürü balıklarıdır ve altı veya daha fazla bireyden oluşan koloniler halinde tutulmaları idealdir. Akvaryumun büyüklüğü ve Corydorasların özelinde taban alanının fazlalığı, balık sayısının belirlenmesinde önemli bir ölçüt olarak öne çıkmalıdır.
4) Görece kolay bulunabilen çoğu Corydoras türü, oldukça dayanıklı olur ve bunların bakımları kolaydır. Başlangıçta tür seçimi, tamamen bütçe ile ilgili bir durum olarak ortaya çıkacaktır. Corydoras aeneus ve Corydoras paleatus gibi türler, on yıllardır hobide popülerdir; ticari olarak Uzak Doğu ve Doğu Avrupa'daki çiftliklerde bolca üretilmektedirler ve fiyatları oldukça ucuzdur. Diğer yandan Corydoras solox ve Corydoras gracilis gibi türler ise yüksek fiyatlardan satışa sunulur.
Daha önce Corydoras beslememiş kişiler için öncelikle daha ucuz türleri öneririm; bunların bazıları göz alıcıdır ve başlangıç için uygundur. Örneğin Corydoras trilineatus ve Corydoras schwartzi, keskin siyah beyaz bir renklenmeye sahiptir. Corydoras metae, Corydoras melini ve Corydoras rabauti'de ise koyu sarı renklenme ve sırt boyunca uzanan koyu bantlar bulunur. Benim en favori türüm olan Corydoras arcuatus'un beyaz renkte vücudu ve burnundan sırtı boyunca kuyruğuna kadar uzanan siyah şeridi vardır. Öte yandan eğer üretimi düşünüyorsanız, Corydoras aeneus ve bu türün albino formu veya Corydoras paleatus, muhtemelen en kolay üretilebilen türler olarak öne çıkacaktır.
5) Corydorasları temin edebileceğiniz belli yerler vardır ve bunların bazıları diğerlerinden daha iyidir. İlk bakacağınız yer çevrenizde bulunan akvaryumcular olabilir; buralardaki tür sayısı muhtemelen kısıtlı olacaktır ama en azından bir iki tür bulabilirsiniz.
Daha fazla tür bulabilmek için büyük şehirlere, kedi balıklarının bolca bulunduğu akvaryumculara gidebilirsiniz. Ben kendim bir gün içinde kilometrelerce yol gidip bir sürü yer gezdiğimi bilirim.
Corydorasları ayrıca üretici akvaristlerden de temin edebilirsiniz. Balıkları üreticilerden almanın en büyük avantajı, üretilip büyütüldükleri şartlar ve yedikleri yemler hakkında bilgi edinilebilmesidir.
Son olarak, doğadan vahşi olarak yakalanmış bireyleri ithal etmek de bir tercih olabilir.
6) Corydoras satın alırken, iyi bir koloni oluşturmak için bakılması gereken birkaç önemli şey vardır. Öncelikle kaçınılması gereken özellikleri sıralamakta fayda var: a) Çökmüş gözler. b) Karın bölgesinde kırmızı lekeler. c) Çukurlaşmış karın. d) Kırmızılaşmış solungaçlar. e) Kayıp veya kötü şekilde zedelenmiş bıyıklar. f) Deformasyonlar.
Çökmüş gözlere sahip bir balık yaşlıdır ve son günlerini yaşamaktadır. Karnında kırmızı lekeler olan balığın bağırsaklarında enfeksiyon var demektir ve çoğu zaman bu durum ölümcüldür; böyle balıklardan kaçınmak gerekir zira birkaç günden fazla yaşamayacaklardır. Çukurlaşmış karna sahip bir balık ise doğru şartlar altında ve iyi bir beslenmeyle sağlığına kavuşabilir; ben yine de böyle bir balığı almamayı tercih ederim. Kırmızılaşmış solungaçlar da bir enfeksiyonun işaretidir ve bu enfeksiyon iyileştirilebilir de iyileştirilemeyebilir de. Eğer nadir bulunan bir türse ve fiyat da iyiyse, ben böyle bir balığa şans tanırım, normal şartlar altında ise böyle bir balıktan kaçınırım.
Corydoraslar bıyıklarını zeminde yiyecek parçacıklarını arayıp bulmak için kullanır. Kötü şekilde zedelenmiş bıyıklar, enfeksiyon ve ağız mantarının işareti olabilir, dolayısıyla böyle bir balıktan da kaçınılmalıdır. Deformasyona sahip balık da tamamen bir kayıp olarak görülmelidir; çok sağlıklı görünse de bu deformasyonların yavrularına geçme olasılığı vardır.
Yeni ithal edilmiş balıkların yüzgeçlerinde parçalanmalar ve kayıplar olabilir; çoğu zaman bu bozukluklar düzelir ve normalde balığın sağlığı açısından tehlike oluşturmazlar.
Şimdiye kadar balıklarda olmaması gereken özellikleri sıraladık. Peki ya olması gereken özellikler? Tamamen yuvarlağımsı bir vücut yapısı, parlayan gözler, sağlıklı bıyıklar, sağlam yüzgeçler ve yanlarda ve yüzgeç kapaklarında metalik parlaklık, aranan fiziksel özelliklerdir. En son olarak, bazı türler diğerlerine göre daha aktif olsa da balığın belli bir hareketliliğe sahip olması da gerekir.
7) Yem seçimi sadece Corydoraslar için değil, tüm balıklar için çok önemlidir. Ben balıklarıma kuru yemler, canlı kültür yemleri ve doğadan topladığım yemlerden oluşan bir menü sunuyorum. Temel yem olarak batabilen tablet yemler veya önceden ıslatılmış (önceden ıslatıldığı için kolayca batan) iyi kalitede pul yemler veriyorum. Yavrular içinse vermeden önce bu yemleri toz haline getiriyorum.
Canlı yemler de çok çeşitli olabiliyor. Sucul olmayan canlı yemler: Mikro kurt, beyaz kurt ve doğranmış solucan... Sucul canlı yemler: Artemia, su piresi, sivrisinek larvası, tubifeks ve kan kurdu... Canlı yemleri az miktarlarda, günün belli saatlerinde vermek idealdir.
Özellikle canlı yemin zor bulunduğu kış aylarında kullanılmak üzere yem dondurmak da bir yöntemdir. Yazın su piresi ve sivrisinek larvası boldur; toplayabildiğim kadar toplarım, eve gelip suyunu süzer, plastik bir kabın içerisinde dondururum. Daha sonra bunları kış boyunca balıklarıma veririm.
Yemlemeyi günde iki defa yapıyorum. Sabahları sadece önceden ıslatılmış pul yem veya tablet yem veriyorum. Akşamları ise önce günlük su değişimini yapıp, sonrasında balıklarımı besliyorum.
8) Corydoraslarda cinsiyet ayrımı yapmak her zaman kolay değildir, özellikle de yeni ithal edilmiş balıklarda. Ben ayrımı nasıl yaptığımı açıklamaya çalışayım. Ayrım yaparken üç şeye bakıyorum.
Muhtemelen farklılığın görülebileceği en kolay alan olan renk konusu, listemde ilk sırada yer alıyor. Birçok Corydoras türünde gözle görülebilir renk farklılıkları yoktur ama bu türlerde erkeklerin dişilere göre daha parlak ve yoğun renk desenleri sergilemesi sayesinde cinsiyetler arasında ayrım yapılabilir. Ancak burada risk söz konusudur çünkü bazı türlerde farklılıklar o kadar büyüktür ki dişi ile erkeği kolayca iki ayrı tür olarak düşünebilirsiniz.
Bu hususta ilk yapmanız gereken, tedarikçinize balıkların aynı tür olarak getirilip getirilmediğini sormanızdır; eğer aynı tür olarak getirilmişlerse, bunun doğru olması ihtimali yüksektir. Ben bu durumda her bir soluk renkli birey (dişi) için iki parlak renkli birey (erkek) satın alıyorum. Eğer ortada bir şüphe varsa, aynı sayılarda almayı tercih ediyorum.
İncelediğim ikinci alan, yüzgeçlerdir. Erişkin erkek Corydorasların hemen hemen her zaman dişilerinkine göre daha uzun ve kalın yüzgeç kılçıkları vardır; bu durum özellikle göğüs yüzgecinde ve göğüs yüzgeci kadar olmasa da sırt yüzgecinde söz konusudur. Bazı türlerde farklılık çok küçüktür ve görebilmek adeta imkânsızdır. Bazı türlerde ise erkeklerin yüzgeçlerinin dişilerinkinin iki katı uzunlukta olabilmesiyle farklılık çok daha bariz bir durumdadır.
Göğüs veya sırt yüzgeçlerinde gözle görülebilir farklılıklar yoksa, baktığım bir sonraki alan karın yüzgeçleri oluyor. Burada bir farklılık söz konusu olacaksa, daha uzun, ince ve sivri uçlu karın yüzgecine sahip olanlar erkek; çok daha yuvarlak uçlu ve yelpaze biçiminde karın yüzgecine sahip olanlar ise dişidir.
Gözden geçirdiğim üçüncü ve son alan ise vücut yapısıdır. Yukarıdan bakıldığında dişinin vücudunun en geniş kısmı, karın yüzgeçlerinin vücutla bağlantı yerlerinin hemen ilerisindeki noktalarıdır. Erkekte ise en geniş kısım, göğüs yüzgeçlerinin bağlantı yerleri veya bunların hemen gerisindeki noktalardır. Yandan bakıldığında dişinin daha yüksek, erkeğin ise daha ince ve akıcı vücut yapısına sahip olduğu görülür. Cinsiyet ayrımı yapma konusunda yardımcı olabilecek başka özellikler de vardır; örneğin Corydoras barbatus türünde erkeğin yanaklarında kıllar bulunur. Ayrımın zor olduğu türlerde de farklı yöntemler kullanıyorum. Uygun fiyatta olmaları koşuluyla en az altı birey satın alıyorum; bu bireyler belli bir süre aynı ortamda kaldıklarında ve kondisyona ulaştıklarında, ayrım yapmak görece kolay oluyor.
9) Corydoras üretimi genel olarak zor değildir; tek tür olarak bakılmaları üretimlerini kolaylaştırır. Zor olan aşama, ilk etapta üretimin tetiklenmesidir. Üremelerinden önce gereksinim duydukları birçok şart vardır. Bazen tek gerekli olan, akvaryumdakiyle aynı sıcaklıkta olan su değişiminin yapılmasıdır (Corydoras pygmaeus). Bir sonraki aşama, sıcaklığı daha düşük su ile su değişimi yapmaktır; 2-3°C daha serin su, üretimi tetiklemede yeterli olacaktır. Corydoras aeneus, Corydoras paleatus ve Corydoras panda, serin suya tepki verecek örnek türlerdir. Temel su değişimi yöntemleri işe yaramazsa, farklı yöntemler kullanılmalıdır. Balıkları üremeye teşvik etmek için yaptığım bir şey, her defasında sadece tek bir yöntemi denemektir; bunun nedeni, değiştirdiğiniz ilk yöntemin üremeyi tetikleyecek doğru yöntem olabileceğidir. İkinci değişiklik, ilkini etkisiz hale getirebilir ve balıkların hep birlikte üreme hissinden uzaklaşmasına neden olabilir. Her defasında tek bir yöntem denemek size ortak aklın bir ürünü olarak görünebilir ama birçok insanın Corydorasları üretimini tetiklemek için her şeyi denediklerini söylemesi oldukça şaşırtıcıdır. Sorduğum zaman bana akvaryumda aynı anda birkaç değer değişikliği yaptıklarını söylüyorlar.
Ayrıca bazı zor türlerin üretimi denenirken, bakım notları tutulmasını öneriyorum ve bunların çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bu notlar, yapılmış olan değişikliklerin istenildiği anda gözden geçirilmesi ve üretimi tetiklemek için denenebilecek değişikliklerin formule edilmesine yardımcı olması için kullanılabilir. Ben, üreme kondisyonuna gelmiş balıkların üremelerini tetiklemek için aşağıdaki listeyi sırasıyla uyguluyorum: a) Sıcaklık farkı olmadan haftalık su değişimi yapmak. b) Sıcaklık farkı olmadan haftada iki defa su değişimi yapmak. c) Sıcaklık farkı olmadan günlük su değişimleri yapmak. Bu üç seçenekten sonra, aynı aşamaları önce 2-3°C daha serin suyla, sonuç alınamazsa da 2-3°C daha sıcak suyla tekrarlıyorum. Bazı türler daha yüksek sıcaklıkları tercih eder ki Corydoras gossei bunlardan biridir. Tutarlılığı sağlamak adına, her defasında yaklaşık olarak %50 su değişimi uyguluyorum. Bir sonraki adımım, su değişimleri arasındaki zamanı bir haftadan iki haftaya ve sonrasında üç hafta veya bir ay gibi uzun bir süreye çıkarmak oluyor; önce eşit sıcaklıklarla, sonrasında daha serin sularla... Bütün bu değişiklikler işe yaramazsa, önce pH değerini ve sonra da genel su sertliğini azaltma veya yükseltme yollarına başvuruyorum. Üremeyi tetikleyebileceklerin listesi uzayıp gidiyor, yeter ki bütün bunları uygulamak için zaman olsun. Dolayısıyla başarılı bir Corydoras üretimi için temel unsurun sabır olduğunu söyleyebilirim.
10) Şu anda halihazırda sınıflandırılmış 159 tane Corydoras türü bulunmaktadır ve sınıflandırılmayı bekleyen daha epey tür mevcuttur.
Çevirmen: Anıl Altın (Güncelleme, Nisan 2015)
Kaynak: scotcat.com
İlgili makale: Corydoraslar için İdeal Taban Malzemesi Nedir?
Corydoraslar için Başlangıç Rehberi
17 Nisan 2015 Cuma
0 Comment
more_vert